4 Eylül 2016 Pazar

NASIL GÖKTÜRKÇE ÖĞRENİYORUM?

  Merhabalar. 2-3 hafta kadar kısa bir sürede Göktürk abecesini öğrendim sayılır. Birkaç harfin kalınlık incelik durumlarını karıştırmam dışında hemen hemen yazılan her şeyi okuyabiliyorum. Peki bunu nasıl yaptım?
  Öncelikle Göktürk abecesinin belli başlı kurallarını Google üzerinden araştırarak öğrendim diyebilirim. Daha sonra şöyle bir site keşfettim: http://damgalik.com/

  Aldım kalemi kağıdı, not düşerek bitirdim harfleri. Bakmadan heceler yazmaya çalıştım. Karıştırdığım harfleri beynime iyice kazıdım. Şu an Göktürkçe metinleri çok yavaş da olsa okuyabiliyorum. Tıpkı ilkokul çocuğunun latin alfabesi öğrenirken geçtiği yollardan geçiyorum. 
   

  Siz de kalemi kağıdı alıp başlayabilirsiniz. Kolay gelsın :)




                                                                  http://damgalik.com/                                                  

Genel Kültür - Mozart'ın Türk Marşı (Turkish March)

Türk Marşı (özgün adı: Rondo alla Turca)), Wolfgang Amadeus Mozart'ın bir bestesidir.
Türklerin Avrupa'da hayranlık uyandırdığı o yıllarda, Mehter Marşı'ndaki ritimden esinlenen Mozart, 1783 yılında 11 numaralı la majör piyano sonatı'nın üçüncü bölümünde "Rondo alla Turca" (Türk Marşı)'nı besteler. Bu beste halen, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm özel davetlerinin yanı sıra, ülke tanıtımında kullanılmaktadır.
Ludwig Van Beethoven'ın da Türk Marşı olarak eseri vardır. 
2014 yılında Macaristan Milli Kütüphanesi arşivinde bulunan 11 nolu La Majör Piyano Sonatı’na ait 4 sayfa orijinal nota yazısının arasında Türk Marşı’ndan da bir kısım bulunuyor.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrk_Mar%C5%9F%C4%B1

18 Ağustos 2016 Perşembe

TURAN KURULTAYI


   
Turan Kurultayı 2008 yılından itibaren her iki yılda bir Macar Turan Vakfı tarafından Macaristan’ın Bugaç (Boğaç) şehrinde düzenlenmektedir. Türk kavimlerinin birbiriyle kaynaşmasını amaçlayan kurultay dünyanın en büyük gelenek yaşatıcı kutlaması olarak kabul ediliyor. 
Daha fazla bilgi için: http://kurultaj.hu/bilgi/


Video:


TÜRK ADI NEREDEN GELMEKTEDİR?



TÜRK ADI 


Çok temel bilgilerle başlayalım.
“Türk” adının anlamı ile ilgili olarak çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Adları “Türk” sözcüğüne benzediği iddia edilen bazı toplulukların “Türk” milleti ile herhangi bir ilişkisi olmadığı bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu çalışmalara göre, “Türk” sözcüğü; “güç, kuvvet, güçlü, kuvvetli, cesur, türeli (kanun ve nizam sahibi) ve türeyen, çoğalan” anlamlarına gelmektedir. 
Tarihte “Türk” adıyla adlandırılan ilk devlet “Gök-Türk Devleti” olmuştur. Coğrafî ad olarak “Türkiye” kavramı, tarihte ilk kez Bizans kaynaklarında yer almaktadır. VI. yüzyılda “Türkiye”, Orta Asya’yı ifade etmek üzere kullanılmıştır. IX. ve X. yüzyıllarda Volga’dan Orta Avrupa’ya kadar olan alana “Türkiye” adı verilmiş (Doğu Türkiye = Hazar ülkesi; Batı Türkiye= Macar ülkesi); XIII. yüzyılda Mısır ve Suriye de “Türkiye” olarak adlandırılmıştır. Anadolu ise XII. yüzyıldan itibaren “Türkiye” olarak tanınmıştır. 

Kaynak: //www.kultur.gov.tr

Araştırma bulguları "Türk" adının esasen belli bir topluluğa mahsus "etnik" bir isim olmayıp, siyasi bir ad olduğunu göstermektedir. Göktürk Devleti'nin kuruluşundan itibaren, önce bu devletin, daha sonra bu imparatorluğa bağlı kendi özel isimleri ile anılan diğer Türklerin ortak adı olmuştur. Zamanla Türk soyuna mensup bütün toplulukları ifade eden milli bir ad haline gelmiştir.

Siyasi bir nitelik kazanmadan önce "Türk" sözcüğünün cins ismi olarak "güç,kuvvet" (sıfat hali ile: güçlü-kuvvetli) anlamında kullanıldığı bilinmektedir. Cins ismi olarak eskiden beri Türkçede olması gereken "türk" kelimesinin "Altaylı" (Ceyhun ötesi, Turanlı) kavimleri ifade etmek üzere V. yüzyıla ait bir Pers metninde, daha sonra yine cins ismi olarak "türk-Hun" (kudretli hun) tabirinde kullanıldığı görülmektedir. Ancak, şurası mukakkaktır ki, "Türk" kelimesini Türk Devleti'nin resmi adı olarak ilk kullanan siyasi oluşum, Göktürk Devleti'dir.

Kaynak: Türk Tarihi ve Kültürü (Pegem Akademi) sf: 4 (Marmara Ünv. Prof Dr. Hüseyin Salman)


Türk Soyu, Türk Irkının Özellikleri:

       Tarihte Türk ırkı hakkında yapılan tanımlamalar oldukça karışıktır. Gerek Çin yıllıklarında, gerek Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Eski çağlarda Türklerin “mongoloid” gösterilmeleri, o zamanın Türk devletlerinde Moğol unsurunun çokluğu ile açıklanabilir. Türkler’in tarih boyunca en sıkı temasları, yakın komşuları olan Moğollar’la olmuş, kalabalık Moğol kütleleri Türk idaresine alınmış (Asya Hunları’nda, Tabgaçlar’da olduğu gibi) ve on binlerce Moğol, Türkler’le birlikte uzun göçlere katılmıştır (Batı Hunları’nda olduğu gibi).
         Ayrıca sıkı temasların mümkün kıldığı bazı ırkî karışmalar da düşünülürse, yabancıların dıştan yaptıkları gözlemlerine hayret etmemek gerekecektir. Aslında son yarım asır içinde yapılan ilmî araştırmalar Türkler’in beyaz ırka mensup bulunduklarını ortaya koymuş ve yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan “Europid” adı verilen grubun “Turanid” tipine bağlı olan Türkler’in kendilerini başta “Mongoloid” Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolojik cizgilere sahip oldukları anlaşılmıştır (hakim vasfı beyaz renk, düz burun, değirmi çehre, hafif dalgalı saç, orta gürlükte sakal ve bıyık).
         Ayrıca, bilindiği üzere Tevrat’ta nakledilen eski ananelerde ve Türk soyu (Hâm ve Sâm’dan değil, Yafes’den türemiş olarak) beyaz ırktan gösterilmiştir. Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünnehir ve diğer Yakın-Doğu Türkleri beyaz tenli, koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü (“ay yüzlü, badem gözlü”), endamlı, sağlam yapılı erkek ve kadınları ile (Gök-Türk Prensi Kül Tegin’in büstü) Ortaçağ kaynaklarında güzelliğe misal olarak gösterilmiş, hatta İran edebiyatında “Türk” sözü “güzel insan” manasında alınmıştır.
Kaynak: tariharastirmalari.com

NEDEN TÜRKÇÜLÜK VE BİZ?

Türk tarihini, kültürünü, dilini, dinini, ulus yapısını ve Türkçülük ile ilgili çeşitli yazıların kaynak belirtilerek toplandığı arşivdir. Türkçülüğü yaymak, Göktürkçe okuyup yazmayı yaygınlaştırmak, Türk kültürünü yaşatmak ve kültürümüzü her türlü yabancı etkenden uzaklaştırmak amacımızdır.